19:40 - Afşin’de Rezerv Yapı Alanları İlan Edildi
15:40 - KARABULUT’LA YOLA DEVAM!
20:04 - Yeni Hastane Temeli Atılıyor!
19:44 - Kıraç 9 Ağustos’ta Konser Verecek!
18:23 - Başkan Kıraç’tan 15 Temmuz Mesajı!
12:56 - Başkan Görgel: “Şehrimiz İçin Gayretimizi Sürdürüyoruz”
12:41 - Başkan Kıraç Afşin Halkını Anket’e Davet Etti!
21:05 - BAŞKAN KIRAÇ PERSONELLERİYLE BİR ARAYA GELDİ
08:38 - Başkan Görgel: “Kahraman Şehrimiz İçin Aşkla Çalışacağız”
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan, 103 emekli amiralin bildirisiyle ilgili katıldığı bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada; “Türkiye Devletini yıpratmaya, kaos çıkarmaya algı oluşturmaya, ayar vermeye hakkı yok, haddi de yok” dedi.
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan, 103 emekli amiralin bildirisiyle ilgili katıldığı bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada; “Türkiye Devletini yıpratmaya, kaos çıkarmaya algı oluşturmaya, ayar vermeye hakkı yok, haddi de yok” dedi.
Aycan, açıklamasında şunları söyledi: “Tabi muhalefet bunun altında imza atıyorsa birlikteliğini de gösteriyor demektir. Belki de işbirliği var metnin hazırlanmasında ve böyle bir hareketin yapılmasında ortaklıkları da var demektir. Olayın da o boyutuna bakmak lazım. Kim bunu kaleme aldırdı? Kim yazdı, arkasında kim var? Nasıl bir araya geldiler ve nasıl imzaladılar? Bunların açığa çıkması lazım. Demek ki, muhalefetin de sahiplendiğine göre işbirliği var. Tabi kabul edilebilecek bir şey değil. Şimdi emekli askerler bir araya galipte eski alışkanlıklarını sürdürerek böyle bir muhtıra havası yaratmaları hiç kabul edilebilir bir şey değil. Bu tamamen art niyetli bir yaklaşım. Eskiden asker böyle bir şey yapardı onda da hakkı yoktu ama emekli olmuş 103 askerin böyle bir şey yapması hiç kabul edilebilir bir şey değil. Siyaset yapmak istiyorlarsa yada devlete, hükümete karşı bir tavır sergilemek istiyorlarsa buyursunlar herhangi bir siyasi partiye girsinler kendileriyle işbirliğinde olan destekleyen kişilerle birlikte otursun siyaset yapsınlar. Ama kendilerine böyle hak görerek devlete hükümete karşı bir açıklama yapması ve algı oluşturma çalışılması asal kabul edilemez. Mavi Deniz konusunda hükümetin, devletin yaklaşımı çok net. Bu konuda ciddi bir adım atıldı ve mücadele verildi. O zaman buna destek bile olmadılar. Bir takım muhalif gurupları kastediyorum. Orda varlık mücadelesi verirken Türkiye’nin var olmasını hazmedemediler. Hatta ne işimiz var diyenler bile oldu. Yada karşı muhalif hareketleri destekleyenlerde oldu. Özellikle Yunanistan maşası kullanılarak yapılan Mavi Akdeniz’deki yaklaşımımızı eleştiri bile yaptılar. Ben tamamen bunların hiçbirini kabul etmiyorum. Möntrö ile ilgili herhangi bir sorun yok. Devlet olarak bu konuda tabi ki haklarımızı koruyacağız ve bunun getirdiği anlaşmaları, uygulamalara herhangi bir eleştiri soru yok. Buradan kaos çıkarmaya çalışıyorlar. Yine bir takım güçler görev başına geçmiş durumda, Türkiye’de varmış gibi sorun çıkarıyorlar. Birtakım şeyleri bahane ediyorlar. İstanbul sözleşmesini bunun içine katmaları niyetin daha da art niyetli olduğunu, tamamen Türkiye’de bir sorun çıkarmaya yönelik yaklaşım olduğunu gözüküyor ama bunların hiçbirinin karşılığı yok. Kabul edilebilecek bir şey değil. Kendi kendilerine işgüzarlık yapıyorlar. Birileri bunları ön cepheye sürmüş ve sanki haklarıymış, eleştiri yapmak kendilerinin doğal hakkıymış yada ayar vermeye kalkışmak kendilerinin haklarıymış gibi davranıyorlar ama hiç bunun karşılığı yok. Cumhuriyet Başsavcılığının bununla ilgili soruşturma başlatmış olmasını doğru buluyorum. Kimsenin öyle Türkiye Devletini yıpratmaya, kaos çıkarmaya algı oluşturmaya, ayar vermeye hakkı yok, haddi de yok diye düşünüyorum.”