21:04 - Afşin Yüzde 74.46’lık Oy ile Erdoğan Dedi!
22:02 - Depremzedelere Ağır Küfür ve Hakaretler Ettiler!
10:12 - İşte Afşin Kesin Sonuçları!
14:05 - İYİ Parti’de 115 kişi AK Parti Dedi!
01:51 - İYİ Parti’de Yaprak Dökümü!
16:03 - Afşin İYİ Parti’de İstifa Depremi!
16:50 - AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Listesi Belli Oldu
21:53 - İYİ Parti’de İstifalar Sürüyor!
18:50 - Afşin Depremin Yaralarını OSB İle Saracak!
22:36 - Erdoğan’dan Afşin’e OSB Müjdesi!
Merkez Bankası, liralaşma stratejisi doğrultusunda politika faizini düşürmeye devam ediyor. Ağustos 2020’den bu yana çift hanede olan politika faizi % 9 seviyesine çekildi.
Merkez Bankası, liralaşma stratejisi doğrultusunda politika faizini düşürmeye devam ediyor. Ağustos 2020’den bu yana çift hanede olan politika faizi % 9 seviyesine çekildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) kasım ayı toplantısı sonrasında aldığı faiz kararını paylaştı.
Kurul, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının %10,5’ten % 9’a indirilmesine karar verdi.
Faiz beklentiler doğrultusunda açıklandı
Ekim ayında PPK açıklamasında; takip eden toplantıda benzer bir adım daha atılacağı ve faiz indirim döngüsünün sona erdirileceğinin gündeme alındığı bildirilmişti. Yapılan anketler de Merkez Bankası’nın faizi 150 baz puan düşürerek % 9’a çekmesini bekliyordu.
Enflasyonda yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kullanacak
Bugün Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında yaptığı toplantının özetinde, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edileceği belirtilerek “TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.” dendi.